Ev turu: 1893’te inşa edilen Viktoryen tarzdaki ev, yalın ve beyaz

Gerçek bir Fransız şatosundan çıkma mobilyalarla şekillenen bu evde, bir stilistin parmak izleri var.

Bir stilist olan Jacky Hobbes’un İngiltere, Richmond’daki evindeyiz. Yolun sonunda,
biraz kuytu bir sokakta adeta saklanmış izlenimi veren bu ev bizi koskocaman
veranda camıyla kucaklıyor.

1893’te tamamlanan bu Viktoryen tarzdaki ev sonradan pek çok tadilattan geçerek bugünkü haline kavuşmuş. Viktoryen tarzdaki bu yapı dört farklı bina haline getirilmiş. Jacky’nin evi ise önceleri müştemilat olarak kullanılan ve en küçük olan yapı.

EVE YALNIZ TAŞINDIĞI İÇİN BU TARZI TERCİH ETTİ

Jacky bu eve 2000’de eşinden hemen boşandıktan sonra iki kızıyla beraber taşınmış. Lauren ve Siena şimdi 16 yaşındalar. Evin arka kısmı geniş ve yemyeşil Richmond parkına bakıyor. Jacky eve yalnız taşındığı için, biraz da bu tarz bir ev tercih etmiş. İnsanların devamlı kapısının önünden geçtiği bir evde oturmayı hiç hayal etmemiş.

Jacky her yılbaşı farklı bir tema ile evi dekore ediyormuş. Geçen yıl deniz temasını uygulamış. Maviler hakimmiş. Bu yıl daha beyazların yoğun olduğu ve bunları kozalaklarla tamamladığı bir tema hakim.

EV OLDUKÇA KARANLIKTI

Ev oldukça karanlıkmış. 1970’ler tarzında dekore edilen bu yapının küçük ve alçak bir oturma odası bulunuyormuş. Oturma odasının duvarları ise komple sarıya boyalıymış. Mutfağın hemen yanından üst kata doğru spiral bir şekilde uzanan merdivenler ise neredeyse alt katın odak noktasındaymış. Jacky yaklaşık sekiz yıl evin bu haliyle yaşamış.

BOHEM VE DAĞINIK GÖRÜNÜMLE ÇOCUKLARI BÜYÜTMEK İÇİN İDEAL OLDU

Aslında biraz bohem bir stili ve dağınık görünümüyle çocukları büyütmek için çok ideal olmuş evin bu hali. Evin girişindeki dar koridorun arka tarafta böylesi ferah ve geniş bir yaşam alanına açıldığını tahmin bile edemezsiniz. Ev sahibesi neredeyse evi ters yüz edip, baştan yaratmış. Mutfağın olduğu yeri tamamen yıkıp üst kata çıkan merdivenleri burada konumlandırmış.

Oturma odası yılbaşı kutlamaları için oldukça ideal. Geçen yıl ev sahibesi tam 35 kişilik bir parti vermiş evde. Uzun masaların dizildiği salonda, masaya herkesi oturtabilmek için davetlilerinden, evlerinden sandalye getirmelerini rica etmiş. Eskiden şöminenin olduğu yerde evin dış duvarları yer alıyormuş.

YEMEK ODASI MUTFAK OLDU

Eskiden yemek odası olan alan, şimdi mutfak. Orijinal oturma odası duvarları yıkılarak genişletilmiş. Evin dış duvarı şimdi şöminenin olduğu yer. Ev alçak tavanlı olduğu için, Jacky tavanı yükseltip ışıklandırmış. Tadilat 12 haftadan 12 aya çıktığı için Hobbes Ailesi evden taşınmak zorunda kalmış.

Jacky evdeki en küçük alanı bile değerlendirmiş. Evi kullanışlı hale getirmek için her bir cm2 çok iyi planlanmış. Çamaşır ve kurutma makinesini bile alt kata sığdırabilmişler. Ev sahibesi vintage stili çok sevdiği için evdeki mobilyalar eskitme tarzda beyaz renge boyanmış. Doğru etkiyi elde edeceğinden emin olmak için pek çok mood board hazırlayıp dekorasyon dergilerinden kestiği mobilya, aksesuar ve renk kartelalarını yan yana koymuş.

Gerçek bir Fransız şatosundan çıkma bu eskitme dolaplar Jacky’nin çinileri ve buzdolabına ev sahipliği yapıyor. Ev yalın görünümünü her şeyin kapaklar ardında olmasına borçlu.

GERÇEK BİR FRANSIZ ŞATOSUNDAN ÇIKMA DOLAPLAR

Gerçek bir Fransız şatosundan çıkma bu eskitme dolaplar Jacky’nin çinileri ve buzdolabına ev sahipliği yapıyor. Ev yalın görünümünü her şeyin kapaklar ardında olmasına borçlu. Jacky’nin Richmond’da oldukça kalabalık bir çevresi bulunuyor. Bu sebeple evde sık sık partiler ve davetler oluyormuş.

Yerel bir antika dükkanından alınan büfe, sandalyelerle uyumlu olması için yeniden boyanmış. Puf ve sandalyelerle bütünlük içinde olması için aynı tür kumaş ile kapatılmış tek kapısı.

Şüphesiz bu partilerin en gösterişli olanı yılbaşı daveti. Kimi zamlan kırk kişiye ulaşan bu davetleri ev sahibesi asla açık büfe yapmadığını, herkesi, zevkle dekore ettiği büyük masalarda ağırladığını söylüyor.

“Bu yıl temam beyaz. Pürüzsüz, sade bir görünüm elde etmek istedim. Bu tema aynı zamanda salonun genişliğine de bir gönderme niteliğinde. Ferah, yalın, rahat…”
“Hayata ‘ya hep, ya hiç!’ diye bakan bir insanım. Evin dekorasyonu ile ilgili bütün düşüncelerimi olgunlaştırıp sekiz sene sonra evi tümden değiştirdim.”
“Fe minen, geniş ve konforlu oturma oda mı çok seviyorum… Herkesi sığdıra bildiğim bir dünya burası benim için…”
“Eski mobilyalardaki patine cilaya aşığım ben. Onların önceki hayatını düşünmek beni adeta büyülüyor.”

80’lerin tarzını yansıtan ve bir zamanlar koyu renk ve parlak cilalı retro sandalyelerin boyası komple soyulup yeniden boyanmış.

Ev komple tadilattan geçtiği için evdeki tüm ölü alanlar yeniden gözden geçirilip planlanmış. Kızların odasında yer alan depolama alanı bunun en güzel örneği.
Dolap kapaklarını, Fransız tarzı mobilyaların kulplarını hep kokinalar süslüyor. Yılbaşı ruhunu iç mekana taşımanın çok zarif bir yolu.
Kışın çiçekler üşümesin diye ev sahibesi bahçesinde teraryumlar bulunduruyor.