mutfak-ipuçları

Mutfakta doğru bildiğimiz yanlışlar

Pandemi süreci, hayatımızın her alanına etki ettiği gibi gıda seçimlerimizde de daha dikkatli olmamızı sağladı. Artık gıda tercihlerimizde, olması gerektiği gibi, gıda güvenliğine her zamankinden daha çok önem veriyoruz. Bunda zararlı mikroorganizmalara karşı hassasiyetimizin artması da önemli rol oynuyor. Zaman bilinçli olma zamanı. 

Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, bitki çaylarından margarinlere, margarinden konserve ürünlere kadar birçok gıdayla ilgili merak edilenleri yanıtladı, bilinçli gıda seçimlerine dair şu ipuçlarını verdi:

AMBALAJDAKİ METALLER GIDAYA GEÇER Mİ?

Sanılanın aksine metal ambalajlardaki metallerin gıdaya geçmesi, doğru bir gıda-ambalaj ilişkisinde söz konusu değildir. Zaten bu ürünler herhangi bir geçiş olmaması için gerekli testlerden geçmişlerdir. Konserve ürün tüketmenin sağlık açısından bir sakıncası olmadığı gibi sebze meyve tüketimini artırmak ve gıda israfını önlemek açısından da olumlu etkisi olabilir. Tabii ki taze veya dondurulmuş muadillerine kıyasla konserve gıdalardaki besin değeri biraz daha düşüktür. Ancak diğerlerine ulaşamadığımız zamanlarda konserve ürünler de iyi, pratik ve sağlıklı birer gıda alternatifi olabilir. 

MARGARİNLER TRANS YAĞ VE KOLESTEROL İÇERİR Mİ?

Fotoğraf: Nicolaj Bo

Halen ara sıra gündeme gelse de trans yağ konusu aslında ülkemiz için çok eskide kalan bir hikaye. Trans yağların riskleri bilinmediği zamanlarda margarinler trans yağ içeriyordu. Çünkü trans yağ ürüne eklenen bir şey değil, üretim esnasında istenmeden oluşuyordu. Sağlık üzerindeki olumsuz etkileri ve riskleri ortaya çıkınca üretim teknolojisi değişti. Önde gelen tüm üretici şirketler, teknolojilerini hızla bu yönde yeniledi. Türkiye bu konuda dünyada yasal anlamda trans yağsız üretime geçen ilk ülkelerden biri. Yerli üreticiler, bundan 15 yıl önce, henüz hiçbir yasal düzenleme ya da kısıtlama yokken tamamen kendi inisiyatifleriyle trans yağsız üretim için harekete geçti. Son 15 yıldır da Türkiye’de Dünya Sağlık Örgütü’nün “yok kabul ettiği” seviyesinin altında üretim yapılabiliyor. Bilimsel olarak “yok kabul edilen seviye”, yüzde 1’in altıdır. 

Kolestrol konusuna gelirsek, bu da en yaygın yanlış kanılardan biri. Kolesterol konusu margarinle hiç bağdaştırılamaz, çünkü kolesterol hayvansal gıdalarda olur. Halbuki margarin, bitkisel yağların karışımından oluşur. Dolayısıyla her bitkisel gıda gibi margarinler de kolesterol içermez.

BİTKİ VE MEYVE ÇAYLARININ POŞETLERİ NASIL ÜRETİLİR?

Poşet çay biraz da ismi nedeniyle yanlış anlaşılıyor çünkü poşet denildiğinde akla ilk gelen şey naylon. Halbuki bu çayların poşetinin naylon ile ilgisi yok. Türkiye’deki başlıca çay üreticilerinin kullandığı poşetler, muzgillerden Abaka ağacının liflerinden üretiliyor. Dolayısıyla bunlar bitkisel ürünlerdir. Abaka ağacından üretilen çay poşetleri sıcak suda erimiyor ancak çayın içeriğinin suya geçmesini sağlıyor. 

”YÜZDE 100” MEYVE SULARI GERÇEKTEN KATKISIZ MI?

Yasal olarak “yüzde 100” meyve sularına şeker, tatlandırıcı, aroma verici, renklendirici, koruyucu gibi katkı maddelerinin eklenmesi yasaktır. Yani bunlar evinizde sıktığınız meyve suyuna benzer niteliktedir. En büyük fark, raf ömrü boyunca besin değerinin korunabilmesi için ısıl işlemden geçmesidir. Bu da vitamin değerlerinde az da olsa bir kayba neden olabilir.