Diyelim ki sil baştan yeni bir banyo yaptırıyorsunuz. Peki tercihinizi gösterişli bir klasik banyodan yana mı kullanırsınız, yoksa yalın ve zamansız bir modern banyodan mı?
KLASİK BANYOLAR
Benim için estetiğin ilk kuralı iyi düşünülmüş detaylardan geçiyor. Ve kim ne derse desin bu detayları da çoğu kez yüzeylerde görmeden tam anlamıyla şık bir banyo elde etmiş olamazsınız. Klasik, neo-klasik yorumlar taşıyan mobilyalar bana göre zarafetin son noktasını koymuş oluyor. Kıvrımlı ayaklar, dokulu kapaklar, ince çıtalar, oyma detaylar sanki bir banyo değil de bana yüzyıllar öncesinde kalma bir sanat galerisindeymişim gibi bir his veriyor. Bu da banyolara işte o bahsettiğim havayı veriyor:
Zamansız ve yıllarla daha da değerlenen bir atmosfer. Son dönemlerde klasik stilin en ideal tamamlayıcılarından biri olarak görülen metalik tasarımlar ise eşsiz bir birliktelik meydana getiriyor. Şimdi bir kez hayal edin, Viktoryen stilde altın renkli bir duş kolonu, onu tamamlayan kıvrımlı küvet bataryası, aynı çizgiyi devam ettiren şık gold lavabo bataryaları. Sadece bunlarla da bitmiyor; siz bu metalik ışıltıları aydınlatma ve küçük aksesuarlarda da devam ettirerek son derece gösterişli bir hava elde edebilirsiniz.
Estetiğin karşısında her zaman duran karşı sav fonksiyonellik gibi gösterilir. Yani sanki bir banyo klasik stildeyse, işlevsel olmazmış gibi. Bu da bir şehir efsanesi bence. Çünkü günümüzde yorumlanan klasik stildeki banyolar her detayı ile son derece pratik bir kullanıma sahip. Klasik banyolar geniş boy dolapları, çekmece içi sistemleriyle en büyük ailelere yetecek kadar işlevsellik sunan alternatiflerle dolu.
İlke Yılmaz, Evim Dergisi editörü
MODERN BANYOLAR
Shaker, country, vintage… Hepsine biraz varım; ama klasik banyolara değil. Banyoların sadelikten ödün vermeyen ve tüm çabanın da fonksiyonellik için olması gerektiğini düşünüyorum. Tüm o kıvrımlar, oyma detaylar gereksiz birer abartı gibi gelir bana her zaman. Hele ki bir de varaklı boyalarla renklendirilmişse tam bir cümbüş etkisi yaratıyor üzerimde. Sözün özü, benim için, detay demek kalabalık demek. O yüzden banyolarda olabildiğince fazlalıktan arındırılmış az ve öz bir ortam görmek isterim. Japandi, örneğin. Son dönemlerde öne çıkan bir Japon yaşam felsefesi ve bence bu kadar popüler olmayı da fazlasıyla hak ediyor.
“Az çoktur” felsefesi günümüzün tüketim alışkanlıklarını kırma noktasında da son derece yüce bir amaca hizmet ediyor. Sürdürülebilir bir gelecek istiyorsak banyolarımıza mobilya seçerken olabildiğince bu felsefeden yola çıkmamız gerekiyor. Daha ince hatlar, daha az malzeme kullanılarak tasarlanan mobilya veya vitrifiyeler ve minimum eşya ile bence bir banyo aradığımız her şeye sahip olabilir. Sanki modern ve az olan eksikmiş algısı yaratılıyor. Oysa bir şeyi bütün ve tam gösteren şey bence içinde barındırdığı değerler ve stilin tasarım gücüdür.
Kendimi, bu sebeple, en iyi hissedeceğim yer minimal ve modern bir atmosfere sahip olan banyolar. Günümüzde modern banyolar depolama ve fonksiyonel kullanım açısından son derece iddialı örneklerle dolu. Üstelik hemen hemen tüm malzemelerin modern şekilde tasarlanmış formları mevcut. Örneğin roze bir batarya… Siz, ama ben yumuşak ve kıvrımlı hatlar seviyorum da diyebilirsiniz. Üzülmeyin; çünkü modern olan mobilyalar köşesiz de olabiliyor.
Pelin Özkul, Evim Dergisi editörü
U şeklinde mutfak tasarımları: Küçük alanlar için güzel fikirler
