Ev turu: Eyüp’te 3+2 çatı dubleksi evde modern ve nostaljik dokular bir arada

Şeyma, Sinan ve Asya Çelebi’nin yaşadığı Eyüp’teki çatı dubleksindeyiz. İlhamını doğadan ve renklerden alan evin, biraz modern çokça nostaljik bir havası var.

İstanbul’un eski semtlerinden Eyüp’teki 3+2 planlı bir evin hikayesini siz de merak ediyorsanız, ev sahibi Şeyma Hanım’dan dinleyelim. Evinize ne zaman taşındınız ve bu evi tercih etmenizde neler etkili oldu?

2017 yılbaşında taşındık. Bir çok ev gezmiştik ama içimize sinmeyen çok detay vardı. Ya mutfak ya zeminler… Bu evi ise görür görmez nerede olduğunu bile anlayamadan almaya karar verdik. Mutfak dolapları ve evin dolaplarla dolu oluşu, merdivenin doğal ahşap hali ve en önemlisi terasındaki manzarası bizi cezbetmişti.

Mutfak beklentimizi karşıladığı için L kısım dışında köklü bir değişikliğe gitmedik. Ufak dokunuşlar yaptık. Renklendirmek adına terekler astım ve içerisinde eski porselenleri sergiledim.

EVDE NE GİBİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI?

Evin siz taşındığınızdaki durumu nasıldı? Ne gibi değişiklikler yaptınız?

İlk sahibi biz olduğumuz için tadilat anlamında çok şey yapmadık. Sadece zamanla eklemelerde bulunduk. Mutfak dolabının L şeklinde dönmesini istiyorduk fakat müteahhit sadece kombiye dolap yapıp L dönmemişti. Mesela geçen ay yaptık bu revizeyi ve bu sayede, kullanışsız duran, aynı zamanda cam tarafında çarpık olan bir alan şimdi devasa depolama alanına sahip bir dolap oldu. Terasımız açıktı, açılır kapanır cam balkon yaparak kış bahçesine dönüştürelim dedik, ama henüz kışın orada oturup oturamayacağımıza karar veremedik. Zeminde, çok sevdiğimiz çini deseni olan Yurtbay Seramik’in Topkapı yeşil modelini kullandık. Gri olan duvar seramiklerini ise daha içerisi gibi durması için beyaza boyadık.

Lacivert çinili seramikler Madame Coco, şamdanlar İkea, yeşil koltuktaki kırlentler Kate Loise, telofon sehpası Esse Home, antika telefon bir aile büyüğünün hediyesi, hasır sepetler Trendyol.

Yine yatak odasında gardrop duvarında kirişler ve yamukluklar vardı. Kendi dolabımızı koyduğumuzda, dolap önde kalıyor ve arkada boşluk oluşuyordu. Karantina sürecinde evden çalışırken, sahip olduğumuz alanları daha iyi tanıdık ve buraya da, yatağı içine alan bir gömme dolap yaptırdık. Marangozumuz da tam hayalimizdeki gibi muazzam bir dolap yaptı. Hem yatak odası ferahladı hem eşyalarımız daha düzenli hale geldi. Yatak başı istemedik, ufak bir çıkıntı içine depolama alanı yapılsın istedik. Tüm battaniyelerimiz bunun içinde duruyor. Üzerine ise antika şinanay, kitap ve mum gibi objeler yerleştirdik. Yine evde duvarlarımız her an renk değiştirebiliyor.

“Kızımın her şeye rahatlıkla ulaşabilmesi için, tüm eşyaları onun boyuna göre seçtik ve yerleşimi de ona göre yaptık. Konsol içindeki sepetlerde oyuncaklarını kategorize ettik. Kapı arkasındaki kitaplık alandan tasarruf ettirdi ve kızım kolaylıkla ulaşıyor. Yatağı da aynı şekilde kendi inip çıkabilsin diye Montesöri yer yatağı şeklinde.”

“KULLANAMADIĞIMIZ ALANI DEPOLAMA ALANINA ÇEVİRDİK”

Evi aldığımızda her yer Marshall Kumtaşı rengi idi ama şu an koridor ve mutfak dışında renk değiştirmeyen bir duvarımız kalmadı. Üst kattaki çalışma odasında bulunan iki renkli dolaplı kitaplığı da geçen yıl yaptırmıştık. Çatıdan kaynaklı kullanamadığımız alanı depolama alanına çevirmiş olduk. Üst kattaki mutfak alanına küçük bir terek ekleyip duvarını siyah kara tahta boyası ile boyadıktan sonra üzerine yazılar yazdık. Güzel bir çay-kahve köşesi oluşturduk.

Dekorasyonda nasıl bir stili tercih ediyorsunuz?

Sanırım karmaşık görüntüyü, renkleri seviyorum. Net bir tarzım var mı bilmiyorum ama antika şeyleri seviyorum. Bu konuda yorumu size bırakıyorum.

Peki renk tercihleriniz ne yönde oldu?

Yeşili, doğayı, toprağı anımsatacak renkleri tercih ettim. Mesela mercan rengi boyalı duvarım mayıs ayına kadar yeşildi. Merdiven duvarını zıtlık katması için mürdüm yapmıştık, ama orayı kızıma oyun alanına dönüştürünce karanlık kaldığı için, tekrar eski rengine çevirmek zorunda kaldık. Yatak odası ve çalışma odasında da doğadan esinlendiğimi görebilirsiniz.

Mobilyalarımın hiçbiri takım değil takım olayını çok sevmiyorum. Her biri ayrı zamanda, ayrı yerlerden zamanla toplanan parçalar. Mobilyalarda da eski moda parçaları daha çok seviyorum, kesinlikle modern bir insan değilim ve ne varsa eskilerde var, diyerek teyzemin koltuklarını kaplatıp evimde kullandım (yeşil berjerler ve turuncu koltuk). Yine beyaz konsolumu somon rengine boyadım. Odada bir yeşil alan kalması için arkasını açık yeşile boyadık.

Köşe bir bina olduğu için gardırobun olduğu yerde yumukluk ve kirişler varmış. Alanı değerlendirmek ve odayı düzleyip daha sakin bir havaya büründürmek için yatağı içine alan bir gömme dolap yaptırılmış. Ayrıca aksesuarların hepsi dolap içi düzenleyicilere alınarak yatak odasındaki dağınıklıktan kurtulunup temizliği kolaylaştırılmış. Yatak odasında mobilyalar özel yapım, Karadağ Mobilya. Duvar süsü Paşabahçe, kırlentler Kate Louise ve Instagram’dan… Yuvarlak jüt kilim Trendyol’dan alınmış bir parça.

“DOĞADAN İLHAM ALDIM”

İlham kaynağınız…

Doğadan ilham aldım diyebilirim. İlkbahar ve sonbaharda bir ormana gider misiniz, yerden göğe doğru renk geçişlerine baktığınızda neler hissedersiniz? İşte o renklerdeki geçişleri, o renklerin bende hissettirdiklerini ben de, salgın sebebiyle kıymetini daha çok anladığımız evimde biraz olsun yansıtmak istedim. Bu süreçte yardımcınız kimdi? Eşim en büyük “zevkdaşım”, her şeye birlikte karar verdik. Bazen birbirimize aynı Pinterest görsellerini bile mesaj attığımız olurdu.

Çalışma odasında halı Myhome Halı, tekli berjerler Vivense, krem ve kahve çalısma masaları, deri çeyiz sandığı Esse Home, ütü masası n11.com, tablolar Kate Loise, metal fotoğraf panosu Trendyol. Turuncu koltuk antika bir parça, döşemesi yenilenmiş. Kitaplık ve dolap da yerine özel yapım.

Şeyma Hanım “Tuvalet masalarını gereksiz bulduğum için, küçük aynalı ahşap tuvalet masamı çalışma odasına alarak kahverengi bir masaya dönüştürdüm. Üzerinde çekmeceler vardı, onları da, iki kapılı olan çalışma odasının bir kapısını kilitleyerek arkasına kestirdiğimiz rafların içlerine yerleştirdik.” diyor.

Arnavutköy’de 125 m2’lik çatı katı: Boğaz’da Paris havası