İngiliz tasarımcı Tania Laurie’nin minimalist evi, siyah – beyaz renk uyumu, sofistike detayları ve işlevsel çözümleriyle dikkat çekiyor…
Kaşmir bir kazak düşünün… Dokusu yumuşaktır, görünüşü zariftir, sofistike bir havaya sahiptir. Tıpkı İngiliz Tania Laurie’nin evi gibi…
Londra’da yaşayan moda tasarımcısı Laurie, kendi adını taşıyan bir kaşmir markasına sahip. Ünlü firmalar için de kazaklar, elbiseler, aksesuarlar tasarlıyor. Laurie’nin Londra’daki harika evi de tasarımları gibi çok özel.
Eve girdiğinizde ilk hissettiğiniz duygu, dinginlik ve huzur oluyor. Nedeni de tamamen minimalist bir tarza sahip olması, sadeliğin ön plana çıkarılması.
İKİ YIL ÖNCE BAŞTAN YENİLENDİ
İki oğlu ile birlikte bu evde yaşayan Tania Laurie, yaklaşık iki yıl önce evi baştan aşağı yenilemiş. Evin her köşesiyle, her tür detayla bizzat ilgilenmiş ve ortaya düzenli, huzurlu ve modern tasarım çözümleriyle dolu bir ev çıkmış.
Eve siyah, gri ve özellikle de beyaz hakim. Alt kattaki salon oldukça geniş olmasına rağmen, mobilya ve aksesuar karmaşası yok. L şeklinde gri deri bir kanepe ve iki adet beyaz sandalyeye yer verilmiş.
Deri mobilyaların hakim olduğu oturma alanının duvarlarında dikkat çekici tablolar yer alıyor.
Cam yemek masasına büyük deri koltuklar eşlik ediyor. Yere kadar uzanan katlanır cam sistemi ile salondan bahçeye çıkılıyor.
İç mekandaki minimalist hava, dışarıya da yansımış. Zen bahçesi esintileri de göze çarpıyor. Sert zemin olarak granit, meşe ağacı ve çakıl taşları kullanılmış. Minyatür zeytin, bambu ve Osmanlı çimi tercih edilmiş bitki olarak. Bahçe 60 metrekarelik ancak ufak tefek püf noktalarıyla olduğundan daha büyük görünüyor.
İç mekanda da çiçek hiç eksik olmuyor. Başrol oyuncusu ise beyaz orkideler… Salondan yatak odasına, hatta banyoya kadar neredeyse her odada rastlıyoruz bu zarif çiçeğe. Yardımcı oyuncu güllere ise irili ufaklı vazolarda rastlıyoruz. Siyah vazo içinde tek tür beyaz gül kullanarak kontrast yaratıyor ev sahibesi. Tıpkı diğer objeler gibi, çiçek tasarımlarında da renk ve tür karmaşası yok.
Aynı kattaki mutfağa geçiyoruz. Zemin ahşap olarak düşünülmüş. Ankastreler evin diğer odalarındaki gibi siyah ve gri. Mutfaktaki masa küçük tutulmuş. Daha çok kahvaltı ve atıştırmalıklar için bu yaşam alanının kullanıldığını görüyoruz. Keyifli aile yemekleri ise bahçe manzarası eşliğinde, salonda yeniyor daha çok. Yatak odaları da siyahbeyaz bir filmi andırıyor. Tekstil ürünlerinden dolaplara kadar her şey beyaz. Ufak tefek siyah aksesuarlar hareket katıyor. Yatak odalarındaki depolama çözümleri çok akıllıca düşünülmüş. Ev sahibesi en küçük bir alanın bile dolap olarak tasarlanmasını istemiş. Böylece her şey derli toplu görünüyor. Ortada dağınıklık olmadığı sürece stres de olmuyor Laurie’ye göre…
Kendi tasarımları gibi soft ve yalın bir ev yaratan Tania Laurie’nin şu sözleriyle noktalıyoruz bu ev turunu: “Moda şık olduğu kadar rahat da olmalı”. Tıpkı kendi evi gibi…
Sapanca’da şıklığından ödün vermeyen bir küçük ev
