Her zamanki gibi, farklı tarzlarıyla göz kamaştıran ve özenle dizayn edilmiş evlere konuk olmaya devam ediyoruz. Bugün rotamız İstanbul Tuzla. Yaklaşık 350 metrekarelik, 4+1 bir villadayız. Ancak gezimize başlamadan önce, ev sahibi Nilgün Hanım’ı tanımakla başlamak istiyoruz.
Nilgün Bayındır evli ve 6 yaşında bir kız çocuğu var; adı Asya. Eşi, kızı ve sevimli kedileri Pamuk ile birlikte bu evde yaşıyorlar. Yaklaşık 5 yıl kadar aktif olarak çalıştıktan sonra, internetten izlediği videolarla dikiş dikmeyi öğrenmiş. Sonrasında kendi diktiği ürünleri Instagram’da satışa sunmaya başlamış. Bu sayede takipçi sayısı artınca, dekorasyona olan ilgisini keşfetmiş ve evini paylaşmaya başlamış. Nilgün’ün Instagram hesabı yaklaşık 5-6 yıldır aktif ve “Nilgün Bayındır” adıyla tanınıyor.
Bulunduğumuz evin geniş bir bahçesi var. Yeşil alanları, ağaçları ve havuzuyla adeta bir yaşam kompleksi niteliğinde. Bu lokasyon, İstanbul’un biraz dışında, Tuzla’nın Kurtköy bölgesinde yer alıyor. Nilgün ile evlerine taşınma hikayesini merak ettik. Ataşehir’de otururken, eşinin ailesinin burada yaşaması ve kızlarının dedesiyle, babaannesiyle daha fazla vakit geçirmesini istemeleri sebebiyle yaklaşık 3 yıl önce bu siteye taşınmışlar. Buradaki evlerini baştan yenilemişler.
Nilgün, dekorasyonun yanı sıra bahçe ve toprakla uğraşmayı çok seviyor. Kızı Asya ile birlikte bahçedeki çilekleri toplamaktan büyük keyif alıyorlar. Oğlak burcunun toprak elementiyle uyumlu olduğunu da düşünüyor. Evin iç hacmi kadar dış mekanı da oldukça etkileyici. Nilgün’ün favori köşesi ise, kış bahçesini andıran, panoramik camlarla çevrili, çıtalı mutfak alanı.
Şimdi birlikte mutfağa geçiyoruz. Burası Nilgün’ün en sevdiği alanlardan biri. Tamamen beyaz renkte tasarlanmış mutfakta, ada üniteleri hem pratik hem de estetik bir çözüm sunuyor. Ada ünitesi, mutfağın sosyal buluşma noktası olarak işlev görüyor. Daha önceki evindeki karanlık mutfağın aksine, burası büyük camlarla ışık alıyor ve bembeyaz, ahşap ve yeşilin minik dokunuşlarıyla sıcaklık kazanıyor. Nilgün, yeşil rengin kendisi için vazgeçilmez olduğunu söylüyor.
Mutfak alanının genişliği yaklaşık 30 metrekare civarında, ancak mimari çözümlerle hacim neredeyse iki katına çıkmış. Parlak lake yüzeyler ve tam açılır kapaklar sayesinde hiçbir engel olmadan ferah bir görünüm sağlanmış. Aspiratör bile dolapla tamamen uyumlu ve gizlenmiş durumda. Ahşap detaylar ve yeşil ile uyumlu dokular, evin doğadan ilham alan ruhunu yansıtıyor.
Mutfaktaki yemek alanı, dairesel masa formuyla dikkat çekiyor ve kış bahçesini andıran büyük camlarla çevrili. Gün ışığı içeri kolayca sızıyor, özellikle sabahın erken saatlerinde mekan ışıl ışıl oluyor. Bu sayede mutfak, sıcak ve samimi bir atmosfer sunuyor. Nilgün, misafirleri geldiğinde genellikle mutfakta vakit geçirdiğini, buranın kendisi için keyifli bir yaşam alanı olduğunu söylüyor.
Mutfak genelinde modernist çizgiler hissedilirken, yemek alanındaki sandalyeler Danimarka tasarımından esinlenmiş ve doğallıktan uzaklaşmadan şıklık katıyor. Nilgün, sade, ferah ve huzurlu bir mutfak hayal ettiğini ve ortaya çıkan sonucu çok beğendiğini ifade ediyor.