80’lerin mutfağına İskandinav stilinde bir dokunuş: İşte öncesi ve sonrası

Görmekten asla yorulmadığımız bir şey varsa, o da bu harika öncesi sonrası görüntüler. İster retro bir banyoyu modern bir vahaya dönüştürmek, isterse de donuk bir yatak odasına yeni bir görünüm vermek olsun, profesyoneller bu tasarım mucizelerini her zaman gerçekleştiriyor.

ARTIK DAHA AYDINLIK MEKANLAR TERCİH EDİLİYOR

 İç mimar Natalie Myers , “Bu mutfak, 80’lerde sık kullanılan koyu kabuklu meşe ahşap dolaplar ve tezgahlar yenilendi. Günümüzün yeni ev sahipleri, yemek alanı ile oturma ve dış mekan alanlarına bağlantı içeren daha parlak ve daha aydınlık bir alan oluşturmak istiyorlar.” diyor.

DAHA AYDINLIK BİR MUTFAK İÇİN NELER YAPILDI?

Myers, “Mutfağın birbirine benzeyen meşe zeminleri ve dolapları, karanlık bir tezgahı, tarihi tavan pencereleri ve büyük boy bir buzdolabı vardı,” diyor. “Daha fazla alan yaratmak için mutfağı arka bahçeye doğru ittik ve daha büyük bir his vermek için tavan yüksekliğini yükselttik.”  

MUTFAK İLE OTURMA ODASI ARASINDAKİ DUVAR YIKILDI

Myers, “Daha iyi bir akış yaratmak için mutfak ile oturma odası arasındaki duvarı yıkarak başladık,” dedi. “Tavanı yükseltmek kolay bir iş değildi, ancak sahipleri yatırımı yapmaya istekliydi. Daha yüksek tavanlar, daha uzun dolaplar ekleyebildiğimiz için depolama seçenekleri arttı. Mimar, siyah metal pencereler ve kapı çerçeveleri düşünüyordu, ancak müşteriyi doğal parçalar kullanmaya, duvarlara daha sıcak bir görüntü vermesi için ahşap kullanmaya ikna ettim.”

NE DEĞİŞTİ?

• Renk teması:  Açık deniz grisi, nötrün net beyaz tonları ile eşleştirildi. 
• Dolaplar : Shaker tarzı özel dolaplar, lüks görünümlü saten pirinç ve deri çekmeceler ile vurgulandı.
• Tezgah üstü: Aile dostu Caesarstone, mermer görünümündedir, ancak işlenmiş bir taşın bakımı vardır. Duvara daha fazla doku kazandırmak için dikey beyaz bir görünüm kazandırdık.
• Aydınlatma: İskandinav esintili aydınlatmaların uzun aşağı inişi tavan yüksekliğine ölçeklenirken, lavabonun üzerindeki pirinç çift aplik kabin donanımına bağlandı.
• Yemek masası: Minimalist tarzdaki beyaz meşe masa, hem sandalye hem de çocuk dostu bir oturma alanı oldu. 
• Yemek sandalyeleri: İskandinav esintili dokuma ahşap sandalyeler, mekana doku ve görsellik kattı. 
• Fransız kapılar ve pencereler: Douglas köknar çerçeveli iç kapılar ve pencereler ahşap masa ve sandalyeleri tamamlıyor. 
• Zeminler: Beyaz, işlenmiş meşe zemin, poliüretan kaplamanın koruması ile yağlı cilalı bir zemin görünümü sunuyor. 
• Kilim: Antika bir halı, 100 yıllık bir eve yakışan en güzel öğelerden biridir ve mutfağın iki tarafı arasındaki geniş yürüyüş yolunu dolduruyor. 
• Raflar: Boyalı dolaplara sıcak bir kontrast sağlayan ve kapalı üst dolaplara karşı denge sağlayan ahşap raflar, tabak ve seramiklerin sergilendiği bir alan sunuyor. 
• Pencereler: Klasik keten karışımı beyaz Roma tonlarındaki perdeler, mahremiyet sağlıyor.
• Evye / musluk : Paslanmaz çelik bir musluk, odadaki tüm pirinç ürünlerden ayrı bir denge sağlıyor.
• Aksesuarlar: Günlük sofra takımlarıyla birleştirilmiş minimum miktarda eski seramik, alanın dağınık görünmesini engelliyor.

Öncesi sonrası görüntülerle bir mutfağın dönüşümü