Özgün ve maskülen bir stüdyo dairedeyiz

Tünel’de bulunan son derece zarif Art Nouveau bir bina… Ön ve arka cephe stüdyo dairelerden oluşan binada Sarp Dakni, iki stüdyo daireyi birleştirerek kendi için bir yaşam alanı tasarlamış.

Editör, DJ ve dublaj sanatçısı Sarp Dakni, Tünel’de Art Nouveau stilindeki binalardan birinde kendi için bir ev-ofis ortamı yaratmış. Dakni bu evi yapının dokusuna uygun eşyalarla döşeyerek hem özgün, hem de özgür yaşam alanlarına imza atmış.

EVİN EN ÖNEMLİ IŞIK KAYNAĞI FRANSIZ BALKON

Ön cephedeki Art Nouveau dokulu fransız balkon ve geniş cam kapı, evin en önemli ışık kaynağı. O kadar güzel görünüyor ki ev sahibi burada gerekmedikçe perde kullanmıyor. Sarp Bey evde bayağı bir değişiklik yapmış. Tavanı oldukça yüksek olan bina metal konstrüksiyonlu tuğla sistemi ile inşa edilmiş. Ev sahibi yaşama alanında bu dokuyu ortaya çıkarmak için altına sonradan geçirilmiş beton dokuyu kaldırtmış.

Evin duvarlarını film afişleri ve çizgi roman kahramanlarının çizimleri süslüyor. Raflarda ise geniş bir figür koleksiyonu yer alıyor. Bu figürler dünyanın bir çok şehrinden toplanmış.

İKİ BANYODAN BİRİ MUTFAĞA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

Ön ve arka cephedeki Amerikan mutfak da kaldırılmış, ayrıca iki banyodan biri de mutfağa dönüştürülmüş. Ön cephede ara kapılar söktürülerek alan hem genişletilmiş hem de derinlik artırılmış.

Yine ön cephede başarılı bir marangoz işçiliği olan ceviz raflarla yaşama alanı ve ofis alanını birbirinden ayırılmış. Ancak rafların arkası kapalı olmadığından burada da bir derin ve renkli bir görüntü ortaya çıkmış.

Ceviz ahşap raflar iki alanı birbirinden ayırıyor. Bu bölüme bir de eski tuvalet masası yerleştirilmiş. Televizyon ise bu masanın üzerinde konumlanıyor.

ASLAN AYAKLI MASİF MASA

Ofis bölümünde bulunan aslan ayaklı masif masayı ev sahibi bir eskiciden bulmuş: “Süslemeli olmadığı için ona ilk görüşte aşık oldum diyebilirim. Normalde kare olarak kullanıyorum. Ama kalabalık bir yemek grubunu ağırladığımda büyüyebiliyor.”

Sayıları yüzleri bulan plaklar ev sahibi tarafından kutularda istiflenmiş. Çalışma bölümünde yer alan aslan ayaklı masif masa ise bir eskiciden satın alınmış. Genellikle kare olarak kullanılan masa, arkadaş yemeklerinde büyütülerek dikdörtgen hale getiriliyor.

Evdeki televizyon eski bir tuvalet masasına yerleştirilmiş. Çekmece ve kapaklarında yer alan porselen kulplar daha önce bir başka dolaptan sökülmüş ve ortada kalmış. Ev sahibi onları burada değerlendirmiş.

Yaşama alanında yer alan büyük ceviz büfe ise yine bir marangoz atölyesinde toz içinde ama neredeyse çiziksiz bir şekilde bulunmuş ev sahibi tarafından. Bir doktora aitmiş. “Bu kadar kusursuz kullanılmış ve saklanmış olması enteresan” diyor Sarp Bey.

Büfenin üzerinde yer alan dijital işler, ev sahibinin çalışmalarını çok beğendiği genç kolaj sanatçısı Muharrem Çetin imzalı. “Kullandığım Akai marka amfili pikap neredeyse 40 yaşında. Döneminin en iyi cihazlarından biri. Senelerce babam kullanmıştı. Sonra bana geçti. Hala canavar gibi çalışıyor” diyor ev sahibi.

Sayıları yüzleri bulan plakları en doğru şekilde kutularda istiflemiş. Böylece hem çok rahat seçebiliyor hem de sahafta satılıyormuş gibi cazip görünüyorlar.

SÜPER KAHRAMANLAR VE FİLM KARAKTERLERİ BİRİKTİRİYOR

Raflarda geniş bir figür koleksiyonu yer alıyor: “Genelde süper kahramanlar ve efsanevi korku filmi karakterlerini biriktirmeye çalışıyorum. Bu oyuncak ve mini figür koleksiyonu içinde en sevdiklerim ise Doğu Berlin’de kocaman bir ikinci el dükkanından satın aldığım mağara adamı ve kadını. Satan adam bunların zamanının en ünlü çizgi film karakterlerinden biri olduğunu söylemişti.”

DVD’LERİ SERGİLEME ALANI

Ön ve arka cepheyi birbirine bağlayan geniş koridor ayakkabıların durduğu açık raf sistemi dışında boş. Sol cephede bulunan bir seri çerçeve içinde, ikinci dünya savaşının başlarında yayınlanan bir Fransız kadın dergisi olan Votre Bonheur’un orijinal sayıları var. Kapakları yırtmamak için dergileri olduğu gibi çerçevelenmiş. Evin arka tarafında yatak odası yer alıyor. Bu odada DVD’ler duvara gömülmüş bir raf sistemiyle sergileniyor. Böylece hem yer kaplamıyorlar hem de güzel görünüyorlar.

Yatak odasının bulunduğu bölümde bir çalışma alanı ve bir televizyon alanı da yaratılmış. Evin banyosu da bu bölümün içinde yer alıyor.
İstanbul’un tarihi dokusunu yansıtan semtlerden birinde, Tünel’de yer alan bu ev, eski ile yeniyi bir araya getiriyor; geçmişin görkemini modern ve antika mobilyalarla buluşturuyor.

HAZIRLAYAN GÜNSELİ BÜYÜKSAĞİŞ – FOTOĞRAFLAR İRAHİM ÖZBUNAR/HANGAR C.S.

Küçük ev ya da stüdyo daireler için 6 pratik düzen fikri

Stüdyo daire dekorasyon fikirleri ve örnekleri: Ferah hissettiren 10 ipucu