Ev turu: Tarabya’da neşeli bir ev! “Yaşadığım sürece değişim devam edecek”

Fazlalıklardan arınmış, mütevazı ve ferah bir ev. Tarabya’da bir koruyu ve boğazı seyredalan, şık eve konuk oluyoruz.

Tarabya’da yemyeşil bir koru içinde eski bir İstanbul apartmanı. Özel bir hikayesi yok bu yapının ama sakinleri çok renkli insanlar. Biz ise iletişimci olan Esma Yağcı’nın evine konuk oluyoruz.

FERAH VE AYDINLIK

Mobilyalar farklı lokasyonlardan alınma. Tuna Ev, Mudo Concept gibi markaların yanı sıra Horhor’dan alınan parçalar da mevcut. Ya da aile yadigarıyla.

Aydınlık ve ferah bir atmosferi olan bu evde duvarlarda kırık beyaz tonlar hakim. Sadece şöminenin olduğu alanda duvar kağıdı uygulanmış.

“YAŞADIĞIM SÜRECE EVDEKİ DEĞİŞİM DEVAM EDECEK”

Yaklaşık bir buçuk sene önce bu eve taşınan ev sahibesi evin dekorasyonunda bir mimardan danışmanlık almamış ama ancak kendisine tadilat sürecini sorduğumuzda bize bunun bitmeyen bir süreç olduğundan, yaşadığı sürece evdeki değişimin devam edeceğinden bahsediyor.

Bu minik heykelcikler Beyrut’tan alınmış. Biraz hüzünlü bir hikayeye ev sahipliği yapıyorlar. Ev sahibesi babasını kaybettikten sonra bir yerlere gitme ihtiyacı içindeyken bir bakar ki bir sabah Beyrut’ta. Onun için bu heykellerin aileyi simgelediğini söylüyor.

Ev sahibesi evde yalnız yaşıyor ve organizasyon işinde çalışıyor. Ana yaşam alanı ile mutfağın aynı mekanda yer alıyor.

ZAMANIN ÇOĞU ÇALIŞMA ALANINDA VE ANA YAŞAM ALANINDA GEÇİYOR

Bu evde zamanın çoğu çalışma alanı ve ana yaşam alanında geçiyormuş. Kütüphanenin yarısı düzenli yarısı ise karışık gibi görünse de aslında hepsinin kendi içinde bir düzeni var. Çalışma alanı kışın aynı zaman da kış bahçesi işlevi de gördüğü için dostlarla uzun akşam yemeklerine ev sahipliği yapıyormuş.

“Evimle ilgili en mühim şey beni yansıtması. Dekorasyona ayıracağım bütçeyi kitaplara ve bilgiye ayırmayı tercih ettiğim için kitapları dekorasyonun parçası ve mobilya amaçlı olarak da kullanıyorum.”

YATAK ODASI DEKORASYONU

Yatak odası oldukça sade döşenmiş durumda. İkinci el eşyalar bu odanın sade atmosferine sofistike bir görünüm katıyor. Burada bu kadar az eşya olmasının ana sebeplerinden biriyse ev sahibesinin uyandığında ağaçları her daim görmek istemesi.

“Buraya geçen sene taşındım, aslında etraftaki ağaçlar uzun süre kararsız kalmama neden oldu. Çünkü manzara mükemmeldi. Perde olmalı mı olmamalı mı? Zaten ormanın kendisi harika bir görüntü sunduğu için çiçek gerekir mi gerekmez mi, diye kendi kendime çok kez sordum.”

HAZIRLAYAN İLKE YILMAZ
FOTOĞRAFLAR AHMET GÜL/PTS

Bahçesiyle, verandasıyla dikkat çeken Bodrum evindeyiz!

Emirgan’da 80 m2 çatı katında bohem bir evdeyiz