Küçük metrekareli şehir evleri için yerleşim ve mobilya önerileri
Evim Dergisi tarafından Tüm Dekorasyon Fikirleri Yazıları kategorisinde, 02 Temmuz 2025 tarihinde yayınlandı.
Metrekareler küçülünce alanları doğru değerlendiren akılcı çözümler önem kazanıyor. İşte küçük ev yerleşimine ışık tutan 6 pratik öneri.

1 MEKAN İÇİNDE GEÇİŞLERİ YUMUŞATIN, RAHATLATIN

Evin mimari iskeletine odaklanın: 

  1. Evinizin mimari detaylarına odaklanın. Çünkü nişler, kemerli duvarlar gibi bazı yapısal özellikler doğru kullanıldığında sıkışık alanlarda hareket kabiliyetini artırmaya yardımcı olur. Aynı şekilde yuvarlak hatlı mobilyalar da benzer akışkan etki sağlar. 
  2. Evinizde bu tarz mimari özellikler yoksa kendiniz ekleyebilirsiniz. Mesela açık planlı bir salonunuz varsa, kavisli duvar bitişleri veya kemer detayı mutfak ve yemek alanı arasındaki geçişi yumuşatır ve bakışları yönlendirerek çekici detaylarla da çerçeveler. 
  3. Dublex bir çatı daireniz varsa köşeli merdiven yerine yuvarlak dönüşlü ve kıvrımlı bir model tercih ederek duvarların net köşeleri ile görsel tezat oluşturabilir ve aynı zamanda geçişleri yumuşatırsınız.

Fark yaratan detaylar ekleyin: 

Bir mekanda yoğun ve bol doku kullanmak, gözü odanın küçüklük algısından uzaklaştırıp dekorasyondaki bu ilgi çekici noktalara çeker. Ayrıca her santimetrenin önemli olduğu bir evde, biraz daha yaratıcı düşünmek ve bunu uygulamak da önemli. 

Yoğun damarları olan ve yivli dokulu ahşap zeminler, uzun tüylü kabarık halılar, buklet kumaş döşemeli oturma birimleri ve saçaklı, ponponlu, biyeli dekoratif tekstiller salonda farklı odak noktaları yaratırken yaşam alanını daha konforlu da kılar. 

Benzer bir etkiyi yatak odalarında da uygulayabilirsiniz. Yumuşak saten, pamuk nevresimler, keten çarşaflar, battaniye ve yatak örtülerini üst üste kullanmak alana rahat bir his verir.

Kuralları değiştirin: 

Dolaplardan yemek masalarına kadar, yaşam alanlarında genellikle kullanılan köşeli mobilyalar da küçük alanlarda geçişleri kısıtlar ve hatta kolayca çarapma riski yaratır. Kavis bitişli ve yuvarlak hatlı mobilyalar bunu önler ve zeminde de ferah bir alan algısı yaratarak odayı gerçekte olduğundan daha genişmiş gibi gösterir.

2 DİKEYDE DEPOLUYORUZ, HER ODADA ALAN KAZANIYORUZ

Asın gitsin: 

Katlanır ve asılabilir parçalar sadece yerden tasarruf ettirmez, pratik ve çok yönlü bir kullanım da sunar. Hatta bazı parçaları duvarlara astığınızda ilginç birer tasarım ögesine de dönüşebilir. Yere özel parçalar: Mobilyaların yere tam olarak uyması gereken küçük evlerde, pratik uygulamalar estetik seçimlerin önüne geçer. Ayrıca ölçüye göre, dilediğiniz form ve ebatta tasarımlara yatırım yapmak elinizi rahatlatır. Hazır modüllerle de kombinasyonlar yapılabilir ama her zaman uyumlu olmayabilir. Özel üretim daha maliyetli olsa da uzun yıllar kullanabileceğiniz kaliteli malzemeden, her köşeyi değerlendiren, duvarların yükseklik ve genişliğini kullanan tasarımlara yönelin.

Işığa merhaba: 

Gün ışığının içeri girmesini sağlayan büyük pencereler evleri olduğundan daha büyük ve ferah hissettirir. Ama eğer duvarları depolama alanı gibi kullanıyorsanız odayı karartmamak ve doğal ışıktan doğru şekilde faydalanmak için kapıları da camlı tercih edin.

Evin nispeten daha az ışık alan yerleri banyo ve mutfakta ise çözüm mimariye bağlı olarak değişir. Genellikle küçük bir balkonu olan eski tip dairelerde pencere ve kapı camlarını yere kadar indirebilir, aynalı yüzeyler ve cam dolap kapakları ile gün ışığını içeriye yansıtarak aydınlık sağlarsınız.

3 DEKORATİF OLUN, DESENLERLE OYNAYIN

Büyük düşünün: 

  1. Küçük odalarda, içgüdüsel olarak küçük çiçekliler veya ince çizgililer tercih edilse de bu yanlış bir algı. Çünkü bu tür desenler daha fazla klostrofobik hissettirebilir. Desenlerin tadını çıkarmak için büyük düşünün, yani iddialı baskıları tercih edin. 
  2. Büyük ölçekli desenler samimiyet hissini güçlendirir, alanın enerjisini ve hacmini genişletir. 
  3. Desenlerin yoğun etkisinin boğucu hissettirmesinden endişeliyseniz renk paletinizi yumuşatın. Dingin mavi, yeşil ve şimdilerde çok moda olan tereyağı sarısı ve diğer pastel tonlar ideal olur. Bunu odanın en geniş ya da ana duvarında kullanın ve renk paletinizi iki ya da maksimum üç renkle sınırlandırın.

Islak hacimlere dikkat! 

  1. Desenli fayanslar ıslak hacimleri renklendirmenin en keyifli ve pratik yolu. Bu yüzden desen ve renk şemanızı belki de sıfırdan oluşturmalısınız. Mesela banyoda dayanıklı ve bakımı kolay terrazzo seramik zeminler uygulanabilir. Terrazzo yapısı gereği içinde barındırdığı farklı renkler sayesinde dekorasyon paletinizi de çeşitlendirerek dinamik bir etki yaratır. 
  2. Terrazzo gibi desenli ya da rölyef dokulu ama beyaz ya da krem gibi açık renk fonlu seramikler banyo veya tezgah arası gibi küçük alanları renklendirirken aynı zamanda aydınlatır da.

Alanları bölün: 

  1. Desenleri dekorasyona dahil etmek sadece stilinizi vurgulamaz, aynı zamanda odaları kullanım amacına göre şekillendirebilir de. Duvar kağıdı, küçük metrekareli odada bile ekstra bir mobilya eklemeden de alanları bölebilir. Desenli duvar kağıdı kaplanmış bir duvar, özgün bir kimlik kazandırır, sıkıcı, atıl alanları dekoratif biçimde dönüştürebilir.
  2. Mesela antrede portmanto ya da askılık duvarını kapayarak davetkar bir giriş yaratabilirsiniz. Dar, az ışıklı alanlarda işin kuralı pastel renkler ve yumuşak desenler seçmek. Aydınlık ve daha havadar yerlerde ise iri, cesur desenler ve renkler çarpıcı durur.

FARKLI KULLANIM ALANLARINI BİRBİRİNDEN AYIRIN

Yarım açık planlı yaşam alanları farklı kullanım bölgelerini kısıtlamadan böler. 

Sınırları belirleyin: 

  1. Alanları kullanım şekillerine göre bölerek çok işlevli bir yerleşim kurgulamak için bağımsız ve mobil oda bölücüler kullanabilirsiniz. Ancak seçerken doğal ışığı çok fazla engellemeyecek bir tasarıma yönelin. 
  2. Sabit duvarlar kalıcı bir seçenek olsa da fazla izole olmamak ve açıklık, ferahlık hissini kaybetmemek için ekleyeceğiniz ara duvarları tavana kadar uzatmayın ve esneklik için iç pencereler, açık nişler veya kemerli bir açıklık gibi geçiş elemanları ekleyin.

Renklerle oynayın: 

  1. Açık veya yarı açık planlı evlerde renkle bölmek dekoratif ve yaratıcı bir uygulama. Ancak renk seçerken aydınlık etkiyi artıran beyaz veya nötr renkli bir fon diğer koyu tonların bunaltıcı olmasını engeller. Örneğin nişlerin, kolon, pencere ve kapıların etrafını farklı renkte boyamak, sizi diğer odaya geçmeye davet ettiği gibi görsel açıdan bir bariyer izlenimi de yaratır.
  2. Bir koyu ton belirleyin ve bunu döşemeler, kapı pervazları, nişler, varsa kemerli açıklık ve merdiven basamaklarında kullanarak görsel vurgular yaratın.

Yere özel fikirler: 

Kişiye ve yere özel çözümler küçük alanlarda büyük fark yaratır. Mesela mobilyaların yerden yükseltilmiş bir platforma yerleştirilmesi küçük mekana hacim kazandırır ve alanları net biçimde böler. 

Pencere önü oturma birimleri veya niş içi, kolon arası raflar gibi belirli yere göre tasarlanan mobilyalar hem yerden tasarruf hem de ekstra depolama sağlar.

IŞIĞIN GEÇİŞİNE HER ZAMAN İZİN VERİN 

Doğal ışıkla ferahlayın: 

  1. Doğal ışığın ferahlatıcı etkisinden en iyi şekilde yararlanmak küçük alanlarda çok önemli. Bu yüzden pencerelerden giren ışığı artıran hamleler yapın. Mesela gün ışığını kapatmamak için stor perdeleri hafif ketenlerle değiştirmeyi düşünebilirsiniz. Bu, aynı zamanda rahat bir gece uykusuna da olanak tanır. 
  2. Pencere camı içerideki ışık miktarını büyük ölçüde etkiler. Dokulu veya buzlu cam, ışığı engellemeden gizlilik sağlarken, pencerelere kaplanan film hızlı, ekonomik ve çok da dekoratif bir seçenek. 
  3. İç kapıları camlı olanlarla değiştirmek de ışığın içeride diğer alanlara ulaşmasına yardımcı olur. 

Tonları doğru ayarlayın: 

  1. Beyaz, ışığı etrafa yansıtmak için en sık tercih edilen duvar rengi olsa da çok sert gölgeler oluşmasını önlemek gerekir. Bunun için toprak tonları ve sıcak nötrler gibi yumuşak beyaz tonları tercih edin. 
  2. İlle de beyazdan yanaysanız sarı ahşap tonları, taş griler ve rustik dokularla atmosferi ısıtın.
  3. Ayrıca duvarlarda pembe ve sarı alt tonlu krem de ortamı ferahlatır ve yumuşak gölgelerle mimari detayları nazikçe vurgular. 
  4. Beyaz duvarları yumuşatmanın kolay bir yolu da kontrast tonlarda dekoratif tekstiller kullanmaktır.

Zeminde renk mi? 

Neden olmasın Zemin döşemesinin, evdeki ışık akışı üzerinde şaşırtıcı bir etkiye sahip olduğunu biliyor muydunuz? Mevcut zemini daha parlak bir renge boyamak, ışığı yukarı doğru yayarak alanı aydınlatır. Boya gurusu Annie Sloan “Beyaz, küçük metrekareli odalar için doğru bir seçim. Ancak daha kremsi bir ton, loş veya geniş alanlarda daha net ve davetkar görünüm sunar” diyor. Beyaz ve açık tonların bakımı da çok önemli. Çünkü soluk zeminler leke ve kirleri affedici olmayabilir. Kolayca süpürülebilen, ıslak-kuru makinelere ve paspaslamaya uygun özel zemin boyaları kullanın.

6 DOĞRU RENK PALETİ SEÇİMİ ÇOK ÖNEMLİ

Dar ve küçük bir evde koyu tonlar kullanmak sakıncalı mı? Aslında nasıl kullanacağınızı bilirseniz harika sonuçlar alabilirsiniz. Doğru tonlar odaları sıcak, davetkar yaşam kozalarına dönüştürebilir. 

Dokulu son kat: 

  1. Renkle mekanlarda derinlik ve samimiyet hissi yaratılabilir, ancak dokulu ve efektli boya kullanıldığında bu daha da belirginleşir. Fas’ta kullanılan ve buradan dünyaya yayılan Tadelakt son kat sıvadan ilham alan kireç badanalı boyalar, ham, sert ve çok dekoratif dokulara sahiptir. Ayrıca bu tarz doğal doku görünümü ve hafif parlak yüzeyler ışığı kırılmalar ve gölgeler sayesinde mükemmel biçimde yansıtır. 
  2. Koyu tonlar birleştiren ve sarmalayan bir etkiye sahip olduğundan ışığı incelikli biçimde yansıtır ve sofistike bir görünüm kazandırır. 
  3. Tadelakt son kat sıva boyası standart mat boyalardan daha fazla bakım gerektirir ve işin uzmanları tarafından uygulanması gerekir. 

Kaç renk kullanmalı? 

  1. Küçük ve dar geçişli alanlarda, iki tonlu bir şema dinamik bir görünüm yaratır. Mesela altta daha koyu renkle yatay bir hat boyamak tavanları olduğundan yüksek gösterir. 
  2. Genellikle loş hatta karanlık olan koridorları boya ile görsel olarak aydınlatmak ve bölmek alanlar arasında eğlenceli geçişler sağlar. 
  3. Normalde koyu renkler sıcak nötrlerle iyi durur, ama soğuk alt tonlu koyu renkleri beyaz ve griler ile kullandığınızda odayı daha dinamik ve canlı gösterir. 

Parlak renklerle vurgu: 

  1. Koyu renkli parlak fayanslar gibi yansıtıcı yüzeyler ışığı yayarak mekanın daha aydınlık, daha büyük görünmesini sağlar, samimi bir atmosfer yaratır ve sıcaklık ve derinlik katar. Aynı şekilde parlak bitişli son kat boy, koyu renklerin boğucu hissettirmesini önler. 
  2. Orman veya zeytin yeşili gibi derinlikli renkler ahşap ve taş dokularla birleştirildiğinde, dramatik etkisi yüksek ama aynı zamanda rahatlatıcı olabilir ve dekorasyona denge getirir.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR