Körfezde mavi-turkuaz bir düş evi

Avukat Mine Howie’nin İzmir’de Konak, Karataş, Üçyol üçgeni arasında yer alan muhteşem manzarası ve daracık sokaklarıyla meşhur  Asansör’deki evindeyiz. Pandora’nın kutusu gibi bir ev burası. Ev sahibesi bizi karşılamak üzere kapıyı açtığında evin  içinden neler çıkmadı neler… Bunların en çarpıcısı hiç kuşkusuz 180 derece panoramik körfez manzarasıydı.
Mine Howie bu evi görür görmez manzarasına vurulmuş. Bu evi seçmesindeki en büyük etken de işte bu  manzara olmuş. Bina aslında çok eski değil. 1960’larda yapılmış. Howie’den önce evde yaşlı bir teyze ve bakıcısı yaşıyormuş. Ev sahibesi, evi miras bıraktığı torunundan satın almış.
Daire aslında üç oda bir salondan oluşuyormuş. Odalar küçük ve karanlıkmış. Ev sahibesi tüm duvarları  ıktırıp bu evi iki oda bir salon olarak tasarlamış. Ek oda salona ilave edilmiş. Mutfak ve salon arasındaki duvar da iptal edilerek açık bir yaşam alanı oluşturulmuş. Benzer şekilde duvarlarla örülü bu evin pencereleri de oldukça küçük olduğundan ev az ışık alan ve karanlık sayılabilecek bir evmiş. Bu pencereler iptal edilerek ön cephe boydan boya cam olarak tasarlanmış. Hatta balkon duvarı da yıkılarak boydan boya cam bir korkuluk yaptırmışlar. Böylece salonda kanepede otururken bile bu panoramik manzaraya şahitlik edebiliyorsunuz. Ev  sahibesi seyahat etmekten çok hoşlanıyor. Mesleği gereği de devamlı seyahat eden Howie’ye arkadaşları biraz da esprili olması açısından TV köşesinde duran dev yapay ağacı hediye etmişler. Çünkü canlı çiçeğe bakmasının yaşam tarzı gereği çok mümkün olmadığını söylüyor Mine Howie.
Yatak odasına beyazlar hakim. Zemin, duvar ve yatak örtüsündebe yaz tercih edilerek yine burada da ferahlık hissi yakalanmış. Hatta bu sebeple banyoyu yatak odasından ayıran bir bölme bile bulunmuyor. Mekanı daha aydınlık kılmak için giysi odası boydan boya ayna olan bir kapı ile alandan bağımsızlaştırılmış.

Sonraki
Dekopaj