Keçenin doğal serüveni

Orta Asya’dan günümüze kadar gelen en sağlıklı ve yüzde 100 doğal malzeme.

11. yüzyılda Orta Asya’dan batıya göç eden Türkler tarafından Anadolu’ya, oradan da Avrupa ve tüm dünyaya yayılan keçe, hayvansal liflerin ısı, nem ve basınç altında sabun, yağ, asit vb. yardımıyla birbirlerine kenetlenmesiyle yapılır. Keçe dokumanın baz renkleri siyah, beyaz ya da kahverengidir. Ancak sonradan sentetik boyalarla renklendirilir. İlhamını doğadan  alsa da, geometrik ve yörelere özgü motiflerle bezenen keçe; yaygı, yolluk, yastık gibi dekorasyon ürünlerinin yanı sıra giysilerde de tercih ediliyor.

Bunları biliyor musunuz?
Modern çağda değerini bir zaman kaybetse de son yıllarda özellikle dekorasyonun popüler malzemeleri arasında. Bu doğal olduğu kadar sağlıklı olan keçenin pek çok çeşidi var.
Ala keçe: Yaygı keçesi de denir. Düz veya desenli halı.
Süt keçesi: Bir parmak kalınlığında dokuma, süt piştikten sonra sonra soğumasını önleyerek termos vazifesi görüyor.
At keçesi/Belleme: Atın eyerinin altına yerleştirilen dokuma zikzak, ay ve yıldız nakışlı olur.
Sargı keçesi: Göçebe veya yörüklerde bebeğin kundağı üzerine serilen kare formlu keçe.
Kepenek: Çobanlar tarafından giyilen, beyaz ya da mor yünden ve nakışsız korunak.
Kış keçesi: Beyaz yün keçenin çevresi çirtik (zikzak) şekildedir ve yün boyası ile genellikle turuncu veya pembe boyanır.
Sünger yatak keçesi: 1 cm kalınlığında, sünger yatağın ölçüsünde hazırlanır ve çarşaf örtülür. Sünger yatakla vücut arasında kalan yatak keçesi çok sağlıklı olduğu için hala tercih ediliyor. Kullanım amacına ve yerine göre farklı isimler alan keçenin Börk, Hartavi, Sikke, Zerrin Külah, Üsküf, Taç, Arakiyye çeşitlerinin Osmanlı ve yörük giyiminde önemli bir yeri olduğu biliniyor.

Fotoğraf: Keçe kanepe, BoConcept.