İstanbul’da yaşayan İngiliz’in evinde geleneksel-modern buluşması

Dexter Morse, 6 yıldır aralıklarla İstanbul’da yaşayan bir İngiliz. Birleşik Krallık, İsviçre, Avusturya, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Türkiye gibi ülkelerde uluslararası şirketlere hukuk danışmanlığı yapıyor.

Dünyanın bir çok ülkesinden toplanan eşya ve aksesuarların bir araya geldiği bu ev, global yaşamın güzel bir örneği.

EVİN GİRİŞİ

Girişten salona açılan alandaki çekmeceli dolaplar Çin ve Güney Kore’den, sehpalar ise Suriye’den gelmiş. Dexter, ayna ve aynalı objelerden hoşlanıyor. Bu yüzden yemek masasının yanındaki duvarda büyük bir Venedik aynası asılı.

“TATİL İÇİN GELDİM, ŞEHRE AŞIK OLDUM”

Dexter, İstanbul’da yaşamaya başlama hikayesini şöyle anlatıyor: “8 yıl önce bir tatil için İstanbul’a geldim ve şehre aşık oldum. Burada oturmak istediğime karar verdim. Doğu ve Batı’nın karışımı, çarpıcı mimarisi, büyüleyici geçmişi, muhteşem manzarası ile uyumayan bu kozmopolit şehrin koşuşturmasını seviyorum.

Burada, görmek ve yapmak için, her zaman çok şey var. Napolyon Bonapart’ın dediği gibi ‘Dünya tek bir devlet olsaydı, İstanbul onun başkenti olurdu.’ 6 yıl önce İstanbul’da yaşamaya başladım, ama işim beni tekrar yurtdışına götürdü. Yaklaşık 2 yıl önce İstanbul’a geri döndüm ve burada çok mutluyum.”

NE, NEREDEN ALINMIŞ?

Yemek masası ve sandalyeler Roche Bobois’dan, şamdanlar Dubai’den, kaseler Kapalıçarşı’dan, berjer ise İngiltere’den alınmış.

Salonun oturma bölümündeki kanepe Enza’dan. Üzerini Yastık by Rıfat Özbek imzalı yastıklar süslüyor. Kanepenin yanındaki sehpada Nijerya, Doğu Kongo ve Mali’den üç Afrika maskı bulunuyor. Dexter’ın yaklaşık 20 maskı var ve bunları ruh haline göre bu köşede sergiliyor. Duvardaki Özgürlük Anıtı tablosu Peter Max imzalı, New York’tan alınmış.

Çalışma odasındaki beyaz deri kanepe, Alman tasarım markası Koinor’den alınmış. Yastıklar ise Nişantaşı’nda bir mağazadan. Dexter’ın ünlü sanatçı ve kraliyet ailesi mensuplarının imzalı fotoğraflarının yer aldığı koleksiyonu da bu odada…

“TARİHİ BİR BİNADA YAŞIYORUM”

Dexter, İstanbul’da yaşamaya karar verdikten sonra bir çok yerde ev bakmış. Ama bu daireyi gördüğünde tüm isteklerini karşıladığını görmüş: “1906 yılında ünlü mimar A. N. Perpignani ve Marc G. Langas tarafından tasarlanan, tarihi bir binada yaşıyorum. Burada sevdiğim her yere yürüme mesafesindeyim.”

EVE TAŞINMADAN ÖNCE SADECE BANYOYU DEĞİŞTİRDİ

Dexter eve taşınmadan önce sadece banyoyu değiştirmiş. Çok karanlık olan mekanda bir hamam havası yaratmak istemiş. Ayrıca bir marangoza, tavan yüksekliğini kullanarakyeni mutfak dolapları yaptırmış. Gri fayanslar mekana soğuk bir hava kattığı için onları da parlak beyaz karolarla değiştirmiş.

MUTFAĞA GELENEKSEL BİR DEKORASYON

Mutfağa biraz geleneksellik ve biraz da renk katmak için İznik çinileri eklemiş. Kırmızı, siyah ve gri renkteki orijinal mermer zemini ise aynen korumuş. Giriş bölümündeki çift kanatlı kapının, kapılarını çıkararak üzerindeki alınlığa beyaz camdan vitray yaptırmış. Ancak Dexter kırmızı, mavi ve yeşil renklerden oluşan bir vitrayın ışığı engelleyeceğini düşündüğü için, vitray özellikle beyaz camdan yapılmış.

Koç burcu olan Dexter’ın en sevdiği renk kırmızı ve tonları. Bu rengin, kişiliğinin önemli unsurları olan güç ve tutkuyu temsil ettiğini düşünüyor: “Duvar ve kanepeleri beyaz tuttum, ama penceredeki jaluziler, halılar, yatak çarşafları, sanat eserleri ve cam objelerde kırmızıya ağırlık verdim. Ayrıca bazı aksesuarlarda deniz mavisi de kullandım.”

Mutfak ev sahibi için en önemli mekan. Yemek yapmayı çok seviyor. Mutfak dolaplarını tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde özel yaptırmış.

Yatak odasındaki deri yatak Alman tasarımcı Joop’un imzasını taşıyor. Antika maun gardırop ve şifoniyer Fransa’dan. Kapalıçarsı’daki bir antikacıdan alınan objeler de bu odada sergileniyor.

Banyoyu komple yeniletmiş, çünkü burada Osmanlı hamamı havası yaratmak istemiş.

İMZALI FOTOĞRAFLAR BİRİKTİRİYOR

Yaşadığı binanın tarihi ve ilham verici yapısı evin dekorasyonunu yaparken ev sahibini çok etkilemiş. İmzalı fotoğrafların Dexter için ayrı bir önemi var. İmzaların fotoğraflara kişisel bir boyut kattığını düşünüyor. İmzalı fotoğraf toplamaya ünlü sinema ve müzik yıldızlarının fotoğrafları ile başlamış.

Son yıllarda ise kraliyet aileleri ve siyasi liderlerin fotoğraflarına odaklanmış. Dünyanın birçok yerinde çalışan bir avukat olarak kariyeri boyunca koleksiyonuna birçok ilginç fotoğraf eklemiş. İngiltere Kraliçesi Elizabeth, Prenses Diana, İspanya Kralı Felipe ve Kraliçe Letizia, Monaco Prensesi Grace ve Ürdün Kralı Kral Abdullah’ın imzalı fotoğrafları çalışma odasında sergileniyor.

Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor ve Greta Garbo’nun fotoğrafları da koleksiyonun nadide parçaları arasında. Koleksiyondaki parçalar Avrupa ve Amerika’daki müzayedeler ve özel koleksiyonlardan alınmış.

HAZIRLAYAN: GÜNSELİ BÜYÜKSAĞİŞ
FOTOĞRAFLAR: FEVZİ ONDU
Evim Dergisi 2018